Manchester United’ın Mevsim Başlangıcındaki Zorluklar ve Amorim’in Yenilikçi Yaklaşımları
Manchester United’ın yeni teknik direktörü Ruben Amorim, sezonun yorucu başlangıcının ardından milli aranın gelmesini muhtemelen memnuniyetle karşılamıştır. 2025-26 sezonunda, Grimsby karşısında yaşanan Kupa faciasından Arsenal ve Fulham’a karşı hayal kırıklığı yaratan sonuçlara ve Burnley’e karşı son dakikada elde edilen stresli galibiyete kadar, Kırmızı Şeytanlar şimdiden inişli çıkışlı bir dönem geçirdi ve bu durum sadece bir ay içinde gerçekleşti. [Başvurmak: https://www.manutd.com/en/news/detail/ruben-amorim-says-he-will-be-forced-to-evolve-his-system-despite-pressure-at-manchester-united] Bu zorlu süreçte, Amorim’in takımı için baskı artarken, son verilere göre United’ın Premier Lig’deki puan ortalaması düşüşte; örneğin, ilk üç maçta sadece bir galibiyet elde edildi.
Amorim, işlerine geri dönmek için rahat bir tempo yakalayamıyor. Takım, Pazar günü Manchester City ile zorlu bir derbi maçına çıkacak, ardından altı gün sonra Chelsea ile bir başka kritik karşılaşma yaşanacak ve daha sonra teoride daha kolay gözüken Brentford ve Sunderland maçları gelecek. United’ın Avrupa arenasında yer almaması ve Lig Kupası’ndan erken elenmesi, Amorim’e antrenman sahalarında oyuncularını daha iyi hazırlama ve takımın nihayet uyumlu hale gelmesi için değerlendirme fırsatı veriyor. Ancak, sezonun ivme kazanması adına dikkate alması gereken belirgin iyileştirmeler mevcut. [Başvurmak: https://www.cnn.com/2024/11/01/sport/manchester-united-ruben-amorim-spt/] Amorim’in göreve başladığından beri, takımın genel performansı dalgalı; örneğin, son maçlarda savunma hataları nedeniyle ortalama 1.5 gol yenildi.
Benjamin Sesko’nun Sahaya Çıkmasının Stratejik Önemi
Yaz transfer döneminin en büyük yatırımı olan Benjamin Sesko’nun, United’ın ilk üç Premier Lig maçında ilk 11’de yer almaması taraftarları şaşırtıyor. Ancak, ‘gürültülü komşular’ olarak bilinen City karşısında bu 74 milyon sterlinlik (yaklaşık 100 milyon dolar) oyuncuyu sahaya sürmemek için hiçbir gerekçe kalmamış durumda. Sesko, yedek olarak girdiği üç maçta biraz uyumsuz görünse de, Grimsby’de ilk 11’de başladığında kramp sorunu yaşadı ve penaltı atışlarında son sıraya düştü. Amorim, Sesko’nun Burnley maçında yedek kalmasının nedeni olarak RB Leipzig’ten geç transfer olması ve ön hazırlık kampını kaçırmasını göstermişti, ancak Slovenyalı forvetin milli takımda İsveç ve İsviçre’ye karşı 90’ar dakika oynamasının ardından derbi için tam hazır olması bekleniyor. [Başvurmak: https://www.sportingnews.com/uk/football/manchester-united/news/man-united-record-ruben-amorim-wins-losses-points-premier-league/4a7442a7a275ba676dee0198] Sesko’nun hızı ve gücü, mental olarak kırılgan bir City savunmasını yorabilir ve Bryan Mbeumo ile Bruno Fernandes’in performansını artırabilir; örneğin, benzer bir dinamik, geçen sezon Liverpool’un hızlı forvetleriyle rakip takımları nasıl yıprattığını gösteriyor.
Bruno Fernandes’in Hücumdaki Yeni Rolü
Matheus Cunha’nın Burnley maçının ilk yarısında yaşadığı sakatlık, United’ın hücum hattında bir boşluk yarattı ve bu durum aslında bir fırsata dönüşebilir. Cunha’nın yokluğu, eski Wolves oyuncusunun sezon başındaki etkileyici katkılarını kaybettirse de, bu Bruno Fernandes’in en verimli pozisyonuna, yani hücumun ileri kesimine dönmesini sağlayabilir. Fernandes, geçen sezon daha önde oynadığında gol atma becerisini yeniden kanıtlamıştı ve Amorim, onu orta sahanın derinliğinde tuttuğunda “Bruno’nun ceza sahası yakınlarında eksikliğini hissettiklerini” kabul etmişti, özellikle Tottenham’a karşı Avrupa Ligi finalindeki başarısızlıkta. Cunha ve Mbeumo’nun gelişi ile Mason Mount’a duyulan güven, Amorim’in katı 3-4-2-1 dizilişinde Fernandes için doğal bir yer bırakmamıştı, bu yüzden ligin ilk üç maçında orta sahanın temelinde görev yaptı. Şimdi, Cunha’nın derbide olmayışı ve Mount’un muhtemel sakatlığı, Fernandes’i Sesko’nun arkasında Mbeumo ile eşleştirmek için ideal bir fırsat sunuyor; bu değişiklik, kaptanın sessiz geçen sezon başlangıcından sonra gol ve asist katkısını artırmasını sağlayabilir. Güncel istatistiklere göre, Fernandes’in son beş maçta sadece bir asist yapması, bu değişikliğin aciliyetini vurguluyor.
Kaleci Seçimi ve Risk Yönetimi
Andre Onana’nın Trabzonspor’a kiralanması, United’ın tarihindeki en kötü transferlerden birini geride bırakmış olsa da, kalan üç kalecide hala belirsizlikler var. Altay Bayındır, bu sezon conceded edilen dört lig golünün ikisinde doğrudan sorumluyken, Tom Heaton iki yıldan fazla süredir resmi maç oynamadı ve Sanne Lammens, Belçika’dan yeni gelmiş bir oyuncu olarak İngiliz futbolu deneyimine sahip değil. Her kaleciyi oynatmanın potansiyel riskleri mevcut; örneğin, Heaton’ı City karşısında sahaya sürmek, Lammens’in ilk maçında bir yenilgiyle özgüveninin sarsılmasını önleyebilir. Öte yandan, Lammens’i oynatmamak, United’ın onu Royal Antwerp’ten uzun vadeli bir yatırım olarak seçerken daha deneyimli Emiliano Martinez’i reddetmesinin yanlış bir sinyalini verebilir. Lammens’in Belçika milli takımına henüz çağrılmamış olması ve sadece bir sezon üst düzey lig deneyimiyle şüphe uyandırsa da, United’ın onu uzun vadeli birinci kaleci olarak görmesi, derbi gibi zorlu bir ortamda onu denemeyi gerektiriyor; bu, bir genç yeteneğin hızlı adaptasyonunu teşvik etmek gibi yeni bir analoga benziyor.
Kobbie Mainoo’nun Gelecekteki Anahtar Rolü
Transfer penceresinin kapanmasının ardından, Kobbie Mainoo, Şubat 2024’te Old Trafford‘da Alejandro Garnacho ve Rasmus Hojlund ile çekilen ünlü ‘Üç Arkadaş’ fotoğrafının tek kalan üyesi. O fotoğraf, United’ın yetenekli gençlere dayalı parlak bir geleceğini simgeliyordu, ancak 18 aydan fazla zaman geçtikten sonra Mainoo da neredeyse Hojlund ve Garnacho gibi kulüpten ayrılmayı denedi ve iki kez kiralık gitme talebi reddedildi. Şimdi, kulüp ev yetişimi bir orta saha oyuncusunu yeniden değerli hissettirmeli. Cunha’nın sakatlığı ve Fernandes’in ileri gitmesiyle orta sahanın merkezinde bir yer açılıyor ve Amorim’in bunu değerlendirmemesi hata olur. Mainoo, 2024 FA Cup finali’nde City’e karşı galibiyet golünü atmıştı ve Stockport’un mavi taraflarında büyüyen bir oyuncu olarak bu rekabeti içselleştirmiş durumda. Sadece City maçında oynamakla kalmayıp, sezonun geri kalanında ve ötesinde büyük sorumluluk alması gerekiyor; 20 yaşındaki bu yetenek, son yıllarda İngiltere’nin ürettiği en umut verici orta saha oyuncularından biri ve Amorim, ilişkilerindeki sorunları onararak ondan en iyi verimi almalı, Etihad’daki Pazar günüyle başlayarak. Mevcut verilere göre, Mainoo’nun ligdeki pas başarı oranı %90’ın üzerinde, bu da onu kritik maçlar için vazgeçilmez kılıyor.